ENGELLİLER
İÇİN VATİKAN
Roma’nın içinde, yüksek duvarların arkasında kurulu ve dünyanın en küçük ülkesi olan Vatikan toplamda 50 hektarlık bir alana yayılı olsa da içinde görülmeye değer birçok önemli yapı bulundurmaktadır. Roma ve Vatikan’ın en önemli dini yapısı olan Aziz Petrus Bazilikası, muhteşem sanat eserleriyle bürünen Sistine Şapeli’nin de yer aldığı ve toplamda 10 müzeden oluşan Vatikan Müzeleri, bazilikanın önünde yer alan ünlü Aziz Petrus Meydanı Vatikan’da görülmesi gereken en önemli yerlerdir
Ülke, İsviçre askerleri tarafından
korunmaktadır. 1506’da Papa I. Julius yiğitlik ve bağlılıkları ile bilinen
İsviçre askerlerinin Vatikan’ı korumasını istemiştir. Papalık hizmetindeki
İsviçreli Muhafızlar olarak bilinen bu askerler dünyanın hala aktif hizmet
veren en eski ordusudur
Ülkenin surlarla çevrili olmayan tek
noktası Aziz Petrus Meydanı’dır (Piazza San Pietro). Eski bir papalık kalesi
olan Castel San’t Angelo, Vatikan duvarlarının dışında doğuda yer alır.
Vatikan girişinde sadece küçük el
çantanızı yanınıza almanıza müsaade ediyorlar,diğer eşyalarınızı emanet olarak
teslim edebiliyorsunuz
AZİZ PETRUS MEYDANI (PİAZZA Dİ SAN PİETRO)
Otobüsten iner inmez kaşımıza bu meydan
çıkıyor. Aziz Petrus Meydanı, dünyanın en küçük devleti olan Vatikan’ın ünlü
meydanıdır. Aziz Petrus Bazilikası’nın önünde yer alan meydan Napolili sanatçı,
heykeltıraş ve mimar Gian Lorenzo Bernini tarafından Papa VIII. Alexander için
1656-1667 yılları arasında yaptırılmıştır. Berinini’nin 196 cm Aralıklı 284
adet sütun dizisi buraya gelen ziyaretçileri kucaklamak ister gibi iki yana
açılmış.
Meydanın ortasında yer alan ve M.Ö 1.
yüzyıldan kalma dikilitaş, İskenderiye’den getirilip 1586 yılında bulunduğu
konuma 150 at ve 47 vinç yardımıyla dikilmiştir. Filmlerden ve resimlerden
zihnimizde yer alan bu geniş meydan genel olarak parke taşlarından oluşsa da
diğer bölgelere göre Tekerlekli sandalye için biraz daha uygun. Çeşitli
açılardan meydanı seyredip fotoğraf çekiyoruz. Kalabalığı takip edip ve
görevlilerinde yönlendirmesi ile bazilikaya doğru yol alıyoruz.
AZİZ PETRUS BAZİLİKASI
(BASİLİCA Dİ SAN PİETRO)
Roma Katolik inancının merkezi olan
bazilikadır. Ülkenin bu ünlü kilisesi 222 metre uzunluk ve 138 metre
yükseklikteki boyutları ile devasadır.
Vatikan’da yer alan Aziz Petrus Bazilikası,
Hristiyan dünyasının en önemli yapılarından biridir. Roma Katoliklerinin hac
noktası olan yapı dünyanın en büyük kilisesi olup yapı içine aynı anda 60.000
kişi sığabilir. Vatikan’ın bu ünlü kilisesi 222 metre uzunluk ve 138 metre
yükseklikteki boyutları ile devasadır. dünyanın en büyük Katolik kilisesi olma
özelliğini taşıyor
Şu anki bazilikanın yapımına 1506 yılında Papa
II. Julius zamanında başlanmıştır. Yapımı 100 yıldan fazla süren bazilika, 1612
yılında, Papa V. Paul’un döneminde bitirilebilmiştir.
Meydandaki gezimizden sonra geldiğimiz
bazilikada fazla kalabalık olmasa da gene de beklemeden açılan barikatlardan
binanın içine giriyoruz. Normal insanlar bina önünden binaya çıkarken biz
görevlilerin yönlendirdiği asansöre gidiyoruz. Binanın giriş katı olan zemin
bölgesinden bir kat yukarı yani kilisenin bulunduğu kata çıkıyoruz.. Girişte
refakatçim ve benden ücret talep edilmedi. Kilisenin çok geniş ve muhteşem
salonu bizleri hayran bırakan eserlerle dolu.
.
Kiliseye girişte sağ tarafta, Michelangelo'nun
Hz. İsa çarmığa gerildikten sonra Hz. Meryem'in kollarında cansız olarak tasvir
edilen Pieta'sı bulunmakta. Michelangelo'nun mermer ustalığını ve onlara nasıl
hayat verdiğini mutlaka görülmelidir. Heykeli izledikten ve fotoraflar
çektikten sonra mekanı gezmeye devam ediyoruz.
Kilisenin en önemli bölümü olarak gösterilen
kubbe bölümüne hayran kalmamak mümkün değil. Michelangelo bu bölüm için daha az
kuvvet uygulayan bir yapı tasarlamıştır. Bazilikanın muhteşem iç mekânı ile
uyumlu olan 136,5 metrelik kubbe Michelangelo’nun ölümünden 26 yıl sonra
tamamlanabilmiştir. Kubbeye çıkarak muhteşem manzaranın keyfini
çıkartabilirsiniz diyemiyoruz. Zira bu tekerlekli sandalye için mümkün değil. Kubbeye
çıkmanız için 330 basamaklık merdiven bunu mümkün kılmıyor. Eşimde bu kadar
basamağı göze alamıyor
Aziz Petrus Heykeli,Heykeltıraş Arnolfo di Cambio tarafından 13.
yüzyılda yapılmış bronz heykeldir. Ziyaretçiler genellikle heykelin ayağına
dokunmak ve öpmek isterler, bu nedenle bu bölümde genellikle uzun sıralar
oluşabilmektedir.Bizim böyle bir düşüncemiz olmadığından uzaktan izlemekle
yetiniyoruz..
Son olarak Bazilikanın önünde yer alan
balkondan meydanı yukarıdan bir kez daha seyrederek ve Her yönü tekerlekli
sandalyeye uygun olan mekandan gene ayni asansörle ayrılıyoruz.
Asansörün indiği zemin katta engelli tuvaleti
bulunmakta. Kapısı kilitli ve anahtarı görevlide bulunduğundan gayet temiz ve
bakımlı. Meydanda bulunan çeşmelerden su içip müzeye doğru yola çıkıyoruz.
VATİKAN MÜZELERİ (MUSEİ VATİCANİ)
Dünyanın en önemli
sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapan müzelerden oluşan bir komplekstir.
Sistina Şapeli ve Raffaello Odaları müzenin en önemli bölümleridir.
Vatikan Müzeleri, dünyanın en önemli sanat
koleksiyonuna ev sahipliği yapan müzelerden oluşan bir komplekstir..
Vatikan Müzelerinde gezmek için
özel bir sistem düzenlenmiştir. Müzelerde tek yön sistemi vardır ve müzedeki gezi rotaları dört renk koduyla bölünmüştür, bu renk kodları uzunluğu 90
dakikadan 5 saate kadar farklı gezi seçimlerini gösterir. Dilerseniz bu
rotaları takip ederek müzede rahatça gezebilirsiniz. Sadece müzenin önemli
bölümlerinden Sistina Şapeli ve Raffaello Odaları’nı gezmek isterseniz girişten
yaklaşık yarım saat yürümeniz gerekmektedir.
Yukarıda da
belirttiğim gibi meydandan kiliseye ulaşmak için yokuş yukarı tırmanmaya
başlıyoruz. Yorucu olan bu yolculuk esnasında ufak bir parkta mola verip
etrafımız çeviren güvercinlerle yemeğimizi paylaşarak açlığımızı gideriyoruz.
Müzenin giriş kapısı binanın en üst tarafında. Bina girişinden bilet satışı
olan bir üst kata çıkıyoruz. Ama oradaki yetkililer bizi tekrar giriş katına
yönlendirdiler. Zira engelli biletleri oradaki gişeden yapılıyormuş. Sizde
buraya giderseniz hemen giriş katında bulunan gişeden işe başlayın. Buradan
bana ve eşime ücretsiz bilet düzenlediler. Bu biletlerle giriş yaptık. Müzede
katlar arasında asansörler ve gerekli yerlerde rampalar mevcut. Müze her yönü
ile fiziksel engelliler için uygun şekilde düzenlenmiş. İçinde engelli tuvaletleri
mevcut.
SİSTİNE ŞAPELİ
(CAPPELLA SİSTİNE)
Vatikan Müzesi turunun son durağı olan Sistine
Şapeli baş döndürücü güzellikte,baştan aşağı her nokta ayrı bir sanat eseri ile
kaplı,dünyanın en değerli sanat eserlerini burada göreceksiniz.Bu yapı
Michelangelo’nun eseridir Tavanın tam
ortasında yer alan “Yaradılış” isimli Adem’in yaratılışı ve Tanrı resmi
en çarpıcı çalışması olarak ön plana çıkmakta.
Müzenin en alt bölgesinde yer bu önemli
mekanın girişindeki merdivenleri görünce hayal kırıklığına uğramadım dersem
yalan olur. Zira görmeyi çok istediğim yerlerin başında geliyordu.Birde
merdivenin başındaki görevlinin İtalyanca konuşması ve yüz ifadesindeki
olumsuzluk hayal kırıklığını bir kat daha arttırdı. Ama mutlaka bir yolu
olmalıydı. Sora sora Bağdat bulunur felsefesiyle araştırmalara başladık. Gerek
yetersiz İngilizcemiz ve görevlilerin o kadar bile İngilizce bilmemesi işimizi
zorlaştırdı. Zaten bütün yurt dışı gezilerimizde bunun eksikliğini yaşadık.
Mutlaka bir yabancı dil tercihen İngilizce öğrenilmesi lazım.Neyse sonunda
şapele engellilerin girişi olduğunu öğrendik.
Aslında normal ziyaretçilerin çıkış güzergahında
bulunan merdivenlere konulan merdiven asansöründen aşağıya inerek mekana
ulaştık. Asansörden inince önünüzde dar bir koridor bulunmakta. Tekerlekli
sandalye ancak sığabilecek darlıkta.Burada bulunan görevli beklememizi söyledi.
Elindeki telsizle bir şeyler konuştu. Bir süre sonunda buradan gelişler
kesildi. Görevli devam etmemizi söyledi. Görevli diğer girişteki yetkiliye
insan göndermemesini söylemiş olmalı ki orada çıkmak için bekleyen insanlar
vardı. .
Girişteki daha doğrusu çıkıştaki yüksekliği
koyulan rampa ile aşarak mekana ulaştık. Mekan tıklım tıklım ve tüm duvarlar ve
tavan tamamen önemli ressamların yağlı boya resimleri ile dolu.
Papa seçimleri de bu şapelde yapılıyormuş.
Kalabalık nedeniyle ses uğultusu fazla olduğundan görevliler sürekli sessiz
olunması için ikazlarda bulunuyor. Şapelde fotoğraf ve video çekimi yasak.
Ancak biz bundan habersiz birkaç fotoğraf çektik.
Mekana girişler için,bilhassa
grupların girişi için içerisinin boşalması bekleniyor. Gerçekten muhteşem bir
mekan. Yeterince bakındıktan sonra kalabalığın da verdiği rahatsızlığınında etkisiyle mekandan ayrıldık. Gene girdiğimiz yoldan ve ayni asansörle müzeye
döndük
Müzedeki son saatlerimizi önünde bulunan geniş
terasında geçirdik. Resimler çekip, orada bulunan çeşmeden suyumuzu içip müze
gezimizi sonlandırdık.
.
.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder