22 Ekim 2018 Pazartesi

KARA YOLLARINDAKİ ENGELLİ DOSTLARI


Kara Yollardaki Engelli Dostları


Ülkemizde engellilere yönelik güzel işler de yapılmaktadır. Bilhassa Özel Sektör kurumlarının bu konulardaki girişimleri önem arz etmektedir. Bu konuda çalışmalar yapan tüm kuruluşlara teşekkür etmeli ve bu kurumları her ortamda gündeme getirmeliyiz.
Bu yazımda,  Ülkemizde yaptığı bence devrim niteliğindeki toplumsal projesi ile ilk olan OPET ve “engelsiz Hizmet  Alanı” projesiyle bu hizmeti daha da ileriye götüren SHELL&TURCAS firmalarından bahsetmek ve  teşekkür etmek istiyorum.
Opet Türkiyede bulunan tüm benzim istasyonlarındaki tuvaletlerinde engelliler için de bir bölüm ayırmaktadır. Temiz tuvalet konusunda toplumu bilinçlendirmek gibi önemli bir işlev üstlenen kurum engelli tuvaletlerinde de bu titizliği göstermektedir. Buna ek olarak istasyonlarında engelli araçlar için özel park yeri uygulamasına başlamıştır.( Tabi bazı bayilerin bu konuda bazı eksiklikleri olmaktadır. Ama bunların bildirilmesi halinde Kurum hemen müdahalede bulunmaktadır.)


Opet bu uygulamaları ile Yurt içi ve yurt dışından bu konu ile ilgili kurumlardan övgü ve ödüller almaktadır. Seyahat etmek engelliler içinde önemli bir gereksinimdir. Ancak eskiden yola çıkarken en büyük endişemiz yolda tuvalet ihtiyacımızı nasıl gidereceğimizdi. Zira tesislerde ve benzin istasyonlarındaki tuvaletler bizim ihtiyaçlarımız düşünülmeden yapıldığından kullanılması mümkün olamamaktadır. Bu nedenle mecbur kalmadıkça uzun yola çıkamıyorduk. Zira bahsettiğim gibi yol üzerindeki tesislerde engelli tuvaletleri bulunmamakta, buna ismi duyulmuş bazı büyük işletmelerde dahildir. Devletimizin bu konuda bir an önce gerekli düzenlemeleri yaparak bu tip tesislere engelli tuvalet mecburiyeti getirmelidir.
Opet temiz tuvalet projesi ileTürkiye’nin önemli bir sorununu hedef almaktadır. Temiz Tuvalet Kampanyası ” Türkiye’nin gündemine “tuvalet temizliği ve hijyen” konularını getirerek, ülkede bu konuda bir bilinç oluşmasına katkıda bulunmak amacıyla gerçekleştirilmektedir. Önce kendi istasyonlarından işe başlayan OPET, zamanla projeyi, tüm yurda yaymış ve Opet istasyonlarında, sadece standart kurumsal görüntü ve hizmet kalitesi ile değil, temizlik ve hijyene verdiği önemle de farklılığını vurgulayarak, bunu kalıcı hale getirmeyi başarmıştır Engelli vatandaşların sorunları düşünülerek Opet akaryakıt istasyonlarına engelli tuvaleti şartı ve standardı getirilmiştir
OPET Temiz Tuvalet Kampanyası, 2004 yılında IPRA (Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği) Golden World Awards yarışmasında “Sosyal Sorumluluk Projeleri” kategorisi birinci seçildi. Ve aynı yıl HID (Halkla İlişkiler Derneği) 3. Altın Pusula yarışmasında “Sosyal Sorumluluk Projeleri” kategorisinde ve Nokta Dergisi “Doruktakiler” anketinde “Sosyal Sorumluluk Kampanyaları” kategorisinde birinci oldu. Proje, 11.Uluslararası Stevie Ödülleri’nde ise ‘Sağlık, Güvenlik ve Çevre’ Programı kategorisinde bronz ödül aldı. Proje, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun bu yıl ilk kez düzenlediği “Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri”nde “Etkililik Ödülü”ne layık bulundu.

Opet’in başlattığı ve iyi bir örnek olan bu projeyi yukarıda da bahsettiğim gibi SHELL&TURCAS  firması takip etmiş ve “Engelsiz Hizmet Alanı” projesi ile daha da ileriye taşımıştır.



Bedensel engelli ziyaretçilerin istasyon içindeki ihtiyaçlarını daha rahat karşılayabilmeleri için engelli tuvaletlerine ve mobil ödeme uygulamasına ek olarak hayata geçirilen 'Engelsiz Hizmet Alanı', 2018 yılı içinde de 600’e ulaştırmayı hedeflemektedir.
Türkiye’deki istasyonlarında günde 1 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırlayan lider enerji şirketlerinden biri olmasının yanı sıra, Shell & Turcas, bedensel engelli misafirlerinin ihtiyaçlarını düşünerek gönüllere dokunan bir hizmeti hayata geçirdi.
Shell & Turcas, istasyonlarındaki engelli tuvaletleri ve mobil ödeme kolaylığı ile bugüne kadar engelli misafirlerine sunduğu hizmetleri, ‘Engelsiz Hizmet Alanı’ ile bir üst noktaya taşıdı. 160 istasyonda hayata geçen 'Engelsiz Hizmet Alanı' ile istasyona gelen bedensel engelli misafirler, özel olarak araçları için ayrılmış alana park edebiliyorlar. Park yerinin hemen yanındaki butona basarak istasyon çalışanlarının yardımıyla hazır bulundurulan tekerlekli sandalyeden faydalanabiliyorlar. İstasyon çalışanlarından market içindeki alışveriş için destek ya da tuvalete kadar refakat yardımı alabiliyorlar veya araçlarından inmeden hizmet alıp ödeme yapabiliyorlar. . Bu, Shell’in engelliler için yaptığı ilk çalışma değil. İstasyonlarında  engelliler için  özel tuvalet ve mobil ödeme uygulaması ile hizmet sunuyordu.'Engelsiz Hizmet Alanı' ile bu hizmeti bir üst noktaya taşındı. Firma ”Türkiye’de yaklaşık 500.000 bedensel engelli bulunuyor. Engellilerin günlük hayatta yaşadıkları zorlukların farkındayız ve bu zorlukların azalabilmesine katkı sağladığımız için çok mutluyuz. Bu hizmetimizi daha fazla sayıda engelli misafirimize sunmak için çok yoğun bir çalışma içerisindeyiz 2018 yılı için hedefimiz ise 600 istasyona ulaşmak" açıklamasında bulunmaktadır.

Opetin başlattığı ve Shell&Turcas firmasının başarı ile geliştirdiği bu uygulama ülkemizdeki tüm benzin istasyonları için mecburi kılınmalıdır. Bu firmaların dışında diğer bazı markalarında benzin istasyonların ve mola yerlerinin de  engelli tuvaletleri koyduğuna memnuniyetle görmekteyiz. Bu uygulamalar için başta ilk olan Opet olmak üzere bu konuda girişimde bulunan tüm kuruluşlara teşekkür ediyoruz.
Bu konuyu bu işletmeler için Ruhsat şartlarını hatırlatarak bitirelim.
Karayolları dinlenme mola konaklama tesisleri Turizm Belgesi Turizm Ruhsatı izni
Mola noktaları, karayollarında seyahat edenlerin dinlenme, yeme-içme ve benzeri ihtiyaçlarını yirmidört saat süreyle karşılayan, karayolları güzergahı ve yakın çevresinde bulunan, konaklamaya dönük olmayan ve aşağıda belirtilen asgari nitelikleri taşıyan tesislerdir: Ancak bu asgari nitelikler içinde bulunan “Bedensel özürlüler için düzenlemeler” açıklamasının  daha kapsamlı olması ve uygulanmasının sağlanması gerektiğini belirmeliyiz..


21 Ekim 2018 Pazar

İSTANBUL AND TURKEY GUİDE FOR DİSABLED PEOPLE



ENGELLİLER  İÇİN İSTANBUL VE TÜRKİYE




For getting neccessary information about Istanbul and also Turkey, disabled foreigners must reach the adress below.



Gerek “engelsizseyah.com” ve gerekse “engelsizseyyah.blogspot.com” un içeriğinde yer alan  bilhassa İstanbul  ve Ülkemizin  tarihi, turistik ve dini yerlerinin yurt dışından da takip edildiğini görmekteyim.
Bu durum beni şahsen mutlu etmektedir. Zira bir yönü ile Ülke tanıtımına da yardımcı olduğumu görmekteyim. Mümkün olsa da bu yazıların hiç olmasa İngilizce olarakta yayınlanabilse. Ancak benim  yabancı dil bilgim bunun gerçekleşmesi için yeterli değil.


Sanırım yurt dışı takipçiler tercüme yapan kaynaklardan yardım almaktadırlar. Arama motorlarında bulunması için başlığı İngilizce yazarak sitelerin bulunmasını kolaylaştırmak istedim.
Yurt dışındaki engelli insanların gerek İstanbul ve gerekse Türkiye hakkında bilgi almaları için aşağıdaki adreslere ulaşmaları gerekmektedir.





18 Ekim 2018 Perşembe

ENGELLİLER İÇİN GALATA KULESİ







528 yılında inşa edilen bu tarihi mekana ulaşmak için özel araç tercih edilmelidir. Kule yakınında katlı otopark bulunmaktadır. Aracı oraya park edip bir yardımcı aracılığı ile kulenin bulunduğu meydana  ulaşmanız mümkün. Ancak tek başına bu yolculuğu yapamazsınız.  Kule meydanında oturup çayınızı içebilir, kuleyi yakından görebilirsiniz. Ancak meydana çıkan sokaklar kaldırım taşlarıyla yapıldığından ve taşların döşemesindeki özensizlik  nedeniyle bu sokaklarda refakatçiniz ile bile gezmeniz çok zor. Ayrıca sokaklar  çok dar ve araç trafiğine açık.



Galata kulesine çıkmak için orada çalışan bir yetkili ile görüştüğümüzde şu bilgiyi aldık. Kulenin içinde tekerlekli sandalyenin sığacağı büyüklükte asansör bulunmakta. Ancak Asansöre ulaşmak için kule dışında 10-15 merdiven bulunmaktadır. Zaten asansör 7. Kata kadar çıkmakta, seyir terası 9.katta olup bu kata ulaşmak için iki kat merdiven bulunmaktadır. Yani Galata kulesinin seyir terasına  tekerlekli sandalye ile ulaşmak mümkün görülmemektedir. Dışarıdaki merdivenin yanına rampa yapılması düşünülebilir ama içeride yani 7.kattan sonra terasa çıkılması mümkün değildir. Ancak 7.katta bulunan dar pencereden dışarı bakmak ile yetinmelisiniz.



Sonuç olarak Galata kulesine yapacağınız gezinti sadece meydanda çay içip, yakından kuleyi seyretmekle sınırlı olacaktır.





ENGELLİLER İÇİN İSTANBUL MODERN



Tekerlekli sandalyeli engellilerin  her tarafını rahatça gezebilecekleri bir mekan. Öncelikle otoparkından bahsetmek isterim. Otopark sahası içinde yeterli büyüklükte ve korunaklı bir alan ayrılmış. Arabanızla rahatça gelebilirsiniz. Genelde yaşadığımız yer bulamasam endişesi taşımadan rahatça gelebileceğiniz ender mekanlardan birisi. Tabi yoğun günlerde böyle boş kalabiliyor mu bilemem ama yer olarak göz önünde olduğundan korunacağı kanısındayım Ama gene de bu tip yerlere hafta içinde gidilmesi, yoğun günlerin tercih edilmemesi düşüncesindeyim.


Tekerlekli sandalyeliler için ücret alınmıyor. Ancak refakatçi için bu durum geçerli değil. Kanımca engelli refakatçilerinden de ücret alınmaması gerekir. Zira engelli birisinin tek başına bu tip yerlere gidebilmesi zor.





Yukarıda da belirttiğim gibi mekân tekerlekli sandalye için tamamen uygun.  Sanat eserleri ni her ortamda görmek mümkün. Bunu şunun için özellikle belirttim, zira bazı mekanlarda bazı objeleri görmek mümkün olamıyor. Zira bilhassa masa seviyesindeki sergi yerlerindeki objeleri görebilmek için ayağa kalkılması gerekiyor. Örneğin Beyoğlu’nda bulunan Yapı Kredi Kültür Merkezindeki sergide bu tip yerlerdeki objeleri ayağa kalkamadığımdan (!) görmem mümkün olamamıştı.




Sonuç olarak gerek müzesi ve gerekse sergi salonları ve kütüphanesi ile  tekerlekli sandalyeye uygun olan bu mekanı rahatça gezebilirsiniz. Tüm emeği geçenlere teşekkürler.





ENGELLİLER İÇİN KAPALIÇARŞI




Kapalıçarşı, İstanbul kentinin merkezinde Beyazıt, Nuruosmaniye ve Mercan semtlerininin ortasında yer alan dünyanın en büyük çarşısı ve en eski kapalı çarşılarından biri. Kapalıçarşı’da yaklaşık 4.000 dükkan bulunmakta. Özellikle turistlerin en çok ziyaret ettiği mekan olarak da bilinir. Burada gümüşlerden altınlara, hediyeliklerden dekoratif ürünlere, seramiklerden bakırlara kadar aradığınız aramadığınız her şeyi bulmak mümkün.
Bir şey almak için olmasada sadece o haraketi, dükkanına çağıran esnafı ve en önemlisi tarihi yaşamak için gezilmesi gereken bir mekan.
Kapalı çarşı için en uygun giriş Nuruosmaniye kapısıdır. Tramvayla da oldukça rahat ulaşımı olan bu kapı ayrıca arabanız ile de gelmek mümkün. Aracı park etmek içinde yakında ispark otoparkı bulunmakta.
     



Kapalıçarşı’nın içinde rahatlıkla gezebilirsiniz tabi zamanınız varsa hafta içi gitmenizi tercih ederim. Ben hafta içi gittiğim için mekan daha boştu. Hafta sonu oldukça kalabalık oluyor. Rahat dolaşmanız pek mümkün değil.
     



Çarşı içinde Cebeci Handa engellilere uygun tuvalet bulunduğu Yönetimce bildirilmiştir. Ayrıca Kapalı Çarşı’da bulunan yemek yerleri ve kafelerde tekerlekli sandalye için uygun.

ENGELLİLER İÇİN YAPI KREDİ KÜLTÜR MERKEZİ


Beyoğlu İstiklal caddesinde bulunan bu mekanı Zeki Müren sergisi dolayısıyla gezdim. Aracımı TRT binasının yanında bulunan İspark’a park ettim. Mekan dolu olmasına karşın çalışanların yardımları ile aracımı park edebildim. Mekan çalışanlarıma yardımları için teşekkür etmeliyim.


Kültür merkezinin biraz uzakta bulunan düz ayak girişini tercih ederek giriş yapmak gerekiyor. (asıl girişinde yüksek bir basamak bulunmakta.) Bunu fark etmediğimden girişte biraz zorluk yaşadım. Çıkışta yetkililer beni diğer kapıdan yani düz ayak girişinden çıkarttıkları için bu girişi öğrendim.




    
Sergi salonunun asansörlerine zorda olsa sığdım. Eski tip asansörler olduğundan ve eskiden bu tip hassasiyetler düşünülmediğinden bazı asansörlere maalesef sığamıyoruz. Görevliler oldukça yardımcı oldular. Sergi salonları tekerlekli sandalye için uygun. Rahatça gezilebilir. Ancak önemli objelerin yer aldığı masa-sehpa tipi yerlerdeki eserleri maalesef göremedim. Zira bizler için yüksek. Ayakta olarak görmek mümkün ama bizler ayağa kalkamadığımızdan bunları görmemiz mümkün değil. Bu durumu bir mail ile merkezin yetkililerine bildirdim. Bu masaları ayaklarının kısaltılması için öneride bulundum.


Bu olumsuzluk dışında rahatça gezilebilecek bir mekân. Bu arada İstiklal Caddesinde bulunan bazı mekanların tekerlekli sandalyeli engelliler için uygun olmadığını fark ettim. Basit bir önlemle çözülecek bu sorunun bu tanınmış mekanlarda giderilmemiş olması gerek bu işletmeler adına ve gerekse Beyoğlu Belediyesi adına eleştirilmesi gereken önemli bir husus sanırım. Zira burası turistik bir mekan ve İstanbul’un en önemli caddesi.


12 Ekim 2018 Cuma

ENGELLİLER İÇİN TOPKAPI SARAYI





Üç günlük bir Paris turunda gitmediğimiz ne müze kalır ne de kilise. Oysa elimizin altında diye şehrimizdeki  Topkapı Saray’ına, Ayasofya’ya gitmeyiz. Bu düşüne ile engelli olarak gitmediğim  dünya çapında tanınan bu iki eseri ziyaret etme kararı verdim.
Önce iki eserin sitelerini incelemeye başladım.Pazartesi günü birisi, Sali günü diğerinin kapalı olduğunu öğrenince diğer hafta içi bir günde ziyaret etmeyi planladım.Sizinde bilginiz olsun, gittiğiniz zaman ikisini de ziyaret etme şansınız olsun. Bir gününüzü ayırın ve erkenden Sultanahmet meydanında olun. Araçınız varsa hemen yakında bulunan İspark’a  park edebilirsiniz. Biraz meydandaki havuzun yanında durun ve etrafı ve bolca bulunan yerli yabancı insanları izleyin. Doya doya Sultanahmet camiini seyredin. Büyük usta Mimar Sinan’ı yad edin. Ayasofya’nın karşısına kondurduğu o muhteşem esere hayran kalacaksınız. Dolaşırken parke taşlarından oluşan yollarında biraz zorlanmanız mümkün. Ama bu ortamda bulunmak için bu sıkıntıya değer.




TOPKAPI SARAYI
Ziyaret Saatleri: Kış Sezonu:  26 Ekim - 15  Nisan arası(Müze, Harem ve Aya İrini saat 09:00 - 16:45 arası ziyaret edilebilir) Bilet gişeleri 16:00 da kapanmaktadır
Yaz Sezonu: 15  Nisan - 26 Ekim arası(Müze, Harem ve Aya İrini saat 09:00 - 18:45 arası ziyaret edilebilir) Bilet gişeleri 18:00 de kapanmaktadır
Fatih Sultan Mehmed’in 1453 yılında İstanbul’u fethetmesinden sonra 1460 yıllarında yapımına başlanan ve 1478 yılında tamamlanan Saray; Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Haliç arasındaki tarihi İstanbul yarımadasının ucundaki Sarayburnu’nda bulunan Doğu Roma akropolü üzerindeki 700.000 metrekarelik bir alan üzerine kurulmuştur. Fatih Sultan Mehmed’den itibaren otuzbirinci padişah Sultan Abdülmecid’e kadar yaklaşık dört yüz yıl süreyle imparatorluğun idare, eğitim ve sanat merkezi olarak kullanılmıştır. 19.yüzyılın ortalarında hanedanın Dolmabahçe Sarayı’na taşınması ile terkedilmiş olmasına rağmen önemini her zaman korumuştur.
Meydandan biraz uzunca ve azda olsa meyilli bir yoldan Saraya doğru gidiyoruz. (Dönüş daha rahat olacak) Orada bulunan bilet satış kuyruklarının uzunluklarını (hafta arası olmasına karşın) seyrederek siz önünde kuyruk olmayan ve Tur Operatörlerine ayrılan gişeye yönelin. Buradan gerek refakatçinize ve size ücretsiz bilet alacaksınız. Engelli ziyaretçilerin Müzeye, (Sultanahmet) Ayasofya Müzesi tarafından gelmeleri tavsiye edilmekte, Müze içerisinde 2. Avluda girişte sağ köşede engelli kullanımına uygun tuvalet bulunmaktadır.
Ondan sonra Sarayın kapısına yönelip size ait kapıdan kolayca içeri girebileceksiniz.





 Ayasofya tarafındaki saltanat kapısından girilen ve birbirinden geçilen dört avlu çevresindeki mimari yapılardan oluşan Saray’ın etrafı bahçeler ve meydanlarla çevrilidir. Sarayın ilk avlusu olan ve halkın başvuru için girebildiği birinci avluda (Alay Meydanı) Cebehane olarak kullanılan Aya İrini Kilisesi, Darphane, Fırın, Hastane gibi sarayın dış hizmet yapıları bulunurdu. Sarayın içinde edineceğiniz bir harita ile rahatça gezebilirsiniz. Her bölümün önündeki kuyruklara girmeden doğruca kapıya yönelin. Oradaki yetkililer sizi içeri alacaklardır. Bazı bölümlerde olan basamakları aşmak için diğer insanlardan yardım isteyebilirsiniz. Daha ufak eşiklere meyil koyulduğundan sandalye ile rahatça gezebilirsiniz.

Bu arada ziyaretimizde tanıştığımız bir Avustralyalı turist bana Ülkesininin maskotlarından olan Kuala maskotunu hediye etti .

Sarayın denize bakan bölümlerinden İstanbulu ve boğazı doya doya seyretmelisiniz.


Sarayın ikinci avlusu, devlet yönetiminin gerçekleştiği mekanların yer aldığı Divan Meydanı (Adalet Meydanı)’dır. Tarih boyunca pek çok törene sahne olan bu avluda divan toplantılarının yapıldığı Divan-ı Hümayun(Kubbealtı)  binası ve yanında Divan-ı Hümayun Hazinesi yer alır. Divan yapısının arkasında ise Sultanın  Adaletini temsil eden Adalet Kulesi vardır. Kubbealtı'nın yanında Harem Dairesi girişi ile Zülüflü Baltacılar Koğuşu bulunur. Üçüncü Avlu, Enderun (iç saray) padişaha ait mekanların yanında, Sultan II. Murad döneminde kurulan Saray Okuluna ait koğuş ve yapıları da barındırır. Padişahın devlet adamlarını ve yabancı elçileri kabul ettiği Arz Odası, Fatih Köşkü / Enderun Hazinesi ve Has Oda padişaha ait mekanlar olarak önce çıkarken, Küçük Oda, Büyük Oda, Seferli, Kilerli, Hazineli, Has Oda isimleriyle anılan Enderun Saray okuluna ait koğuşlar, Babüssaade girişinden itibaren avlunun etrafına sıralanmıştır.
Sarayın içinde bulunan Harem bölümüne ayrıca bilet alınarak girilmektedir. Gene refakatçiniz ile birlikte üçretsiz olarak girebilirsiniz. Burada sandalye ile rahatça gezebilirsiniz. Mutlaka gezilmesi gereken bir bölüm. Gerek burada ve gerekse diğer bölümlerde tüm görevliler yardımcı oluyorlar.




Müze gezi güzergâhı içerisinde Saray'ın tarihi yapılarından kaynaklı olarak engelli ziyaretçilerin tekerlekli sandalye ile girmesi ve geçmesi mümkün olmayan bazı bölüm ve salonlar vardır.
Bu bölümler aşağıdaki gibidir.
Kubbealtı veya Divan-ı Hümayun: Bu bölüm 2.avluda yer almaktadır ve basamaklar nedeniyle giriş yapmak mümkün değildir. Dışarıdan görmek mümkündür
Padişah Portreleri Sergi Salonu: Bu bölüme basamaklar nedeni ile tekerlekli sandalye ile ulaşmak mümkün değildir.
Sünnet Odası, Koca Mustafa Paşa, Revan ve Bağdat Köşkü: Saray'ın 4. Avlusu'nda yer alan bu bölümlere tekerlekli sandalye ile ulaşmak mümkün değildir
.
Müze İçerisinde Tekerlekli Sandalye İle Gezilebilen Bölümler: Silahlar Bölümü, Saatler Bölümü,Saray Avluları ,Padişah Elbiseleri,Hazine Odaları,Kutsal Emanetler, Harem


ENGELLİLER İÇİN AYASOFYA



ENGELLİLER İÇİN  AYASOFYA



Üç günlük bir Paris turunda gitmediğimiz ne müze kalır ne de kilise. Oysa elimizin altında diye şehrimizdeki  Topkapı Saray’ına, Ayasofya’ya gitmeyiz. Bu düşüne ile engelli olarak gitmediğim  dünya çapında tanınan bu iki eseri ziyaret etme kararı verdim.

Önce iki eserin sitelerini incelemeye başladım.Pazartesi günü birisi, Sali günü diğerinin kapalı olduğunu öğrenince diğer hafta içi bir günde ziyaret etmeyi planladım.Sizinde bilginiz olsun, gittiğiniz zaman ikisini de ziyaret etme şansınız olsun. Bir gününüzü ayırın ve erkenden Sultanahmet meydanında olun. Araçınız varsa hemen yakında bulunan İspark’a  park edebilirsiniz. Biraz meydandaki havuzun yanında durun ve etrafı ve bolca bulunan yerli yabancı insanları izleyin. Doya doya Sultanahmet camiini seyredin. Büyük usta Mimar Sinan’ı yad edin. Ayasofya’nın karşısına kondurduğu o muhteşem esere hayran kalacaksınız. Dolaşırken parke taşlarından oluşan yollarında biraz zorlanmanız mümkün. Ama bu ortamda bulunmak için bu sıkıntıya değer.





Topkapı sarayını gezdikten sonra gelişe göre daha rahat olan ayni yoldan meydana ulaşıyoruz. Hemen karşımızda Ayasofya tüm heybeti ile durmaktadır. Burada da kuyruğa girmeden sizi ve refakatçinizi ücretsiz olarak içeriye alıyorlar.





En çok ziyaret edilen müzeler arasında yer alan Ayasofya; sanat ve mimarlık tarihi bakımından dünyanın en önde gelen anıtlardan biri olup, dünyanın 8. harikası olarak gösterilmektedir. Bu yapı daha 6.yy'da Doğu Romalı Philon tarafından da, dünyanın 8.incisi harikası olarak nitelendirilmiştir. Bugünkü Ayasofya aynı yerde fakat öncekilerinden farklı bir mimari anlayışla yapılmış olan üçüncü yapıdır. Bu yapı, İmparator Justinianos tarafından (527-565) dönemin iki önemli Mimarı olan Tralles'li (Aydın) Anthemios ile Miletos'lu (Balat) İsidoros'a yaptırılmıştır. Yapım çalışmaları sırasında iki baş mimar ile birlikte 100 mimar ve her mimarın emrinde 100 işçi çalıştığı kaynaklarda geçmektedir. Yapımına 23 Şubat 532'de başlanmış, 5 yıl 10 ay gibi kısa bir sürede tamamlanarak büyük bir törenle, 27 Aralık 537' de ibadete açılmıştır.


916 yıl kilise olan yapı, 1453 Yılında Fatih Sultan Mehmed tarafından İstanbul'un fethiyle camiye çevrilerek, 482 yıl cami olarak kullanılmıştır. Atatürk'ün emri ve Bakanlar Kurulu'nun Kararı ile 1935 yılında Ayasofya müze olarak kapılarını ziyarete açmıştır. Ayasofya Müzesi her gün ziyarete açıktır. Kış tarifesine göre, müzeye son giriş 16.00 olmak üzere 09.00-17.00 saatleri arasında; yaz tarifesine göre ise, müzeye son giriş 18.00 olmak üzere 09.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir.
Bu genel bilgiden sonra kiliseye girelim. Tekerlekli sandalye için bir sorun yaşamadan içeriye girdik. Kilisenin ihtişamı karşısında heyacan duymamak imkansız. Görülmesi gereken bir yapı.
Belirttiğim gibi kilisenin ana salonunu rahatlıkla gezip, fotoğraflar çekebilirsiniz. Kilisenin üst bölümüne çıkmak ise bizler için imkansız. Döner merdivenle çıkılabiliyor.























Burasıda eksik kalsın deyip bu muhteşem yapıyı terk ediyoruz. Mutlaka burayı ziyaret ediniz.