16 Temmuz 2018 Pazartesi


ENGELLİLER İÇİN SAKIP SABANCI MÜZESİ





Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, İstanbul'da Boğaziçi'nin en eski yerleşimlerinden Emirgan'da yer almaktadır. Aracınızla geldiğinizde, yer varsa aracınızın en yukarıya kadar çıkmasına ve oraya park etmesine izin veriliyor. Aksi halde binaya ulaşmak içim epey dik bir yokuşu göze almanız gerekiyor.Bu nedenle hafta arasını tercih etmenizde yarar var.




Engelli ve bir refakatcisi ücretsiz girebiliyor. Normal giriş ücreti 30 TL. Müzekart+ (Müzekart plus) sahipleri müzeyi, kartlarının geçerlilik süresi içerisinde indirimli bilet fiyatı (20 TL) ödeyerek ziyaret edebilir, müze bünyesinde yer alan mağazada ise %10 indirim hakkını kullanabilirler.

Ziyaret Saatleri

Salı, Perşembe, Cuma, Cumartesi, Pazar: 10.00-18.00
Çarşamba : 10.00-20.00
Pazartesi günleri kapalıdır.
Son biletler Müze kapanışından 30 dakika önce satılır.
Müze, Ramazan ve Kurban Bayramlarının ilk günü ve 1 Ocak'ta kapalı olacaktır.




Mevcut köşkün yanına Modern bir galerinin eklenmesiyle 2002 yılında ziyarete açılan Müze'nin sergileme alanları 2005 yılındaki düzenleme ile genişletilerek, teknik düzeyde uluslararası standartlara kavuşmuştur.
Bugün Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi zengin koleksiyonu, kabul ettiği kapsamlı uluslararası geçici sergileri, konservasyon birimleri, örnek eğitim programları, yapılan çeşitli konser, konferans ve seminerleriyle çok yönlü bir Müzecilik ortamı sunmaktadır.




Müze iki bölümden oluşuyor, köşkte Sabancı ailesinin koleksiyonları sergilenmekte, diğer yeni binada ise güncel, geçici sergiler yer almaktadır. Bizim gittiğimizde burada “ Ai Weiwei Porselen” sergisi bulunmaktaydı.

 

 

 

 

 

Her iki binada tekerlekli sandalyeye uygun, gerekli yerlerde rampalar ve liftler bulunmakta.Rahatça gidip gezebileceğiniz bir yer. İçerisinde engelli tuvaletleri mevcut.

 

 

Bahçesinde bulunan kafede boğaz manzarasını seyrederek kahvenizi yudumlayabilirsiniz.




14 Temmuz 2018 Cumartesi

ENGELLİLER İÇİN İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZESİ






Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç ana bölümden oluşan kompleks. İnsanı çağlar öncesine yolculuğa çıkartan bu müze bir milyonu aşan eserle dünyanın en büyük müzeleri içinde yer almaktadır. 1891 de İmparatorluk Müzesi olarak açılan müzede Osmanlı toprakları içerisinde bulunan Kuzey Afrika, Balkanlar, Mezopotamya, Anadolu ve Arap Yarım Adasından eserler sergilenmekte. İskender Lahti ve MÖ 13.yy’da yapılan dünyanın bilinen ilk uluslar arası yazılı anlaşması Kadeş’i de burada sergileniyor.






Buraya aracınızla gelmek sorun olabilir. Her ne kadar bize yardımcı olan görevliler denk geldiyse de her zaman bu olmayabilir. Zira yakınlarında park yeri olmadığından ve önünden geçen yol araçlara kapalı tramvay yolu olduğundan Müzeye ulaşmak epey zor olmaktadır. Müzenin önünden geçen ve normalde araç sokulmayan yol,  çok dar olduğundan içeri alınsanız bile park etmek için 3-4 araçlık yer bulunmaktadır. Bu nedenle buraya toplu taşım araçları ile gelmek daha iyi bir yol olacaktır.






Gerek hafta arası olması ve belirttiğim üzere anlayışlı görevliler sayesinde Müzenin önüne kadar gelebildik. Giriş genelde olduğu gibi engelli ve yanındaki yardımcısına ücretsiz. Müzeye hafif rampa ve parke taşlı yani nispeten zor bir yoldan ulaşılıyor. Bir gün böyle bir yerde sandalye arızası yaşayacağım ama (Allah korusun)  bilmem nerede olacak. Zira bu taşlı ve parkeli yollar tekerlekli sandalye düşmanı.


Bir alanın etrafında yer alan ve yukarıda belirtilen müzelerin yer aldığı bölgedeki müzelerden ulaşılabilen tek müze Arkeoloji Müzesi. Diğer Müzelere ulaşmak mümkün değil. Şansımızdan da müze tadilatta olduğundan girebildiğimiz tek müzenin de belli bir bölümünü gezemedik. Böylece en önemli parçalar olan İskender Lahti’ni  ve Kadeş’i de görme imkanımız olmadı. Zaten genelde İstanbul müzelerinde hep bu şansızlığı yaşadık. Sürekli bir tadilat var müzelerde. Yada bize denk geliyor.


İskender lahtini göremesekte gene onun kadar muhteşem bir eser olan Sidamara Lahtini görme şansımız oldu. Sizin için sonradan edindiğim bilgileri paylaşmak isterim. Ben bu bilgilerle gitmediğimden bazı bölümleri göremedim.
Giriş katının  (benim girdiğim)  sağ tarafında arkaik dönemden Roma dönemi antikçağ heykelleri bulunmakta. Sol tarafında ise (tadilat nedeniyle giremediğim) İskender lahti, Ağlayan Kadınlar Lahti, Tabnit Lahti gibi dünyanın eşsiz eserleri bulunmaktadır. İki katlı binanın üst katında ise hazine bölümü, İslam öncesi ve İslami sikke kabinleri ve kütüphane yer almaktadır. Bu kata çıkma imkanı var mı bilemiyorum. Zira üst kata çıkan olmadığından, bu konuda girişimim olmadı. Siz giderseniz araştırın.
Arka tarafta ise ek bina olduğunu da sonradan öğrendim. Bu nedenle erişebilirliği konusunda bilgim olamadı. Ama 6 katlı olan bu bina 1968 yılında inşa edilmiş,  her katında ayrı ayrı bölümler bulunmakta. Göremediğim için burası hakkında da bilgi veremiyorum. Ama siz mutlaka araştırın ve bu bölümleri de ziyaret edin. Zira ilginç bölümler burada yer almaktadır. İstanbul Çevre Kültürleri, Çağlar boyu İstanbul, Çağlar boyu Anadolu ve Troia gibi bölümler bulunmakta.








Müze düz bir mekanda olduğundan rahatça gezilebiliniyor. Üst katıda var ama sanırım orası gezilen bir yer değil. Zira oralara çıkıp inen insanlar görmedim.
Arkeoloji ve tarih meraklıları için önemli bir eserlere sahip olan Müzenin dışındaki meydanda  engellilere uygun tuvalet bulunmakta. İçerisine girmesem de kapıdaki işareti gördüm.
Görülmesi ve gezilmesi gereken bu müzeye tercihen hafta arasında gelin ve toplu taşımı (tabi binebilirseniz) tercih edin.