ENGELLİLER İÇİN
İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZESİ
Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk
Müzesi olmak üzere üç ana bölümden oluşan kompleks. İnsanı çağlar öncesine
yolculuğa çıkartan bu müze bir milyonu aşan eserle dünyanın en büyük müzeleri
içinde yer almaktadır. 1891 de İmparatorluk Müzesi olarak açılan müzede Osmanlı
toprakları içerisinde bulunan Kuzey Afrika, Balkanlar, Mezopotamya, Anadolu ve
Arap Yarım Adasından eserler sergilenmekte. İskender Lahti ve MÖ 13.yy’da
yapılan dünyanın bilinen ilk uluslar arası yazılı anlaşması Kadeş’i de burada
sergileniyor.
Buraya aracınızla gelmek sorun olabilir. Her ne kadar bize
yardımcı olan görevliler denk geldiyse de her zaman bu olmayabilir. Zira
yakınlarında park yeri olmadığından ve önünden geçen yol araçlara kapalı
tramvay yolu olduğundan Müzeye ulaşmak epey zor olmaktadır. Müzenin önünden
geçen ve normalde araç sokulmayan yol,
çok dar olduğundan içeri alınsanız bile park etmek için 3-4 araçlık yer
bulunmaktadır. Bu nedenle buraya toplu taşım araçları ile gelmek daha iyi bir
yol olacaktır.
Gerek hafta arası olması ve belirttiğim üzere anlayışlı
görevliler sayesinde Müzenin önüne kadar gelebildik. Giriş genelde olduğu gibi
engelli ve yanındaki yardımcısına ücretsiz. Müzeye hafif rampa ve parke taşlı
yani nispeten zor bir yoldan ulaşılıyor. Bir gün böyle bir yerde sandalye
arızası yaşayacağım ama (Allah korusun) bilmem nerede olacak. Zira bu taşlı ve parkeli
yollar tekerlekli sandalye düşmanı.
Bir alanın etrafında yer alan ve yukarıda belirtilen
müzelerin yer aldığı bölgedeki müzelerden ulaşılabilen tek müze Arkeoloji
Müzesi. Diğer Müzelere ulaşmak mümkün değil. Şansımızdan da müze tadilatta
olduğundan girebildiğimiz tek müzenin de belli bir bölümünü gezemedik. Böylece
en önemli parçalar olan İskender Lahti’ni ve Kadeş’i de görme imkanımız olmadı. Zaten
genelde İstanbul müzelerinde hep bu şansızlığı yaşadık. Sürekli bir tadilat var
müzelerde. Yada bize denk geliyor.
İskender lahtini göremesekte gene onun kadar muhteşem bir eser
olan Sidamara Lahtini görme şansımız oldu. Sizin için sonradan edindiğim
bilgileri paylaşmak isterim. Ben bu bilgilerle gitmediğimden bazı bölümleri
göremedim.
Giriş katının (benim
girdiğim) sağ tarafında arkaik dönemden
Roma dönemi antikçağ heykelleri bulunmakta. Sol tarafında ise (tadilat
nedeniyle giremediğim) İskender lahti, Ağlayan Kadınlar Lahti, Tabnit Lahti
gibi dünyanın eşsiz eserleri bulunmaktadır. İki katlı binanın üst katında ise
hazine bölümü, İslam öncesi ve İslami sikke kabinleri ve kütüphane yer
almaktadır. Bu kata çıkma imkanı var mı bilemiyorum. Zira üst kata çıkan
olmadığından, bu konuda girişimim olmadı. Siz giderseniz araştırın.
Arka tarafta ise ek bina olduğunu da sonradan öğrendim. Bu
nedenle erişebilirliği konusunda bilgim olamadı. Ama 6 katlı olan bu bina 1968
yılında inşa edilmiş, her katında ayrı
ayrı bölümler bulunmakta. Göremediğim için burası hakkında da bilgi
veremiyorum. Ama siz mutlaka araştırın ve bu bölümleri de ziyaret edin. Zira ilginç
bölümler burada yer almaktadır. İstanbul Çevre Kültürleri, Çağlar boyu
İstanbul, Çağlar boyu Anadolu ve Troia gibi bölümler bulunmakta.
Müze düz bir mekanda olduğundan rahatça gezilebiliniyor. Üst
katıda var ama sanırım orası gezilen bir yer değil. Zira oralara çıkıp inen insanlar
görmedim.
Arkeoloji ve tarih meraklıları için önemli bir eserlere
sahip olan Müzenin dışındaki meydanda
engellilere uygun tuvalet bulunmakta. İçerisine girmesem de kapıdaki
işareti gördüm.
Görülmesi ve gezilmesi gereken bu müzeye tercihen hafta arasında
gelin ve toplu taşımı (tabi binebilirseniz) tercih edin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder