Stat otoparkındaki engelli
otopark korumasız olduğundan yer bulmak önemli sorun. Gerek park yeri sorunu ve gerekse içeri girişteki sorunlar yetkili kurumlarla yazışmalar, görüşmeler ve Stad yetkilisi Tolga Yazıcı'nın gayretleri ile ile giderilmiştir.
Girişte engelli ve
refakatçisinden ücret alınmamaktadır. Düz girişle ulaşılan tekerlekli
sandalyeliler için çizgilerle yer gösterilmiştir. Ancak ön sıradaki seyirciler
ayağa kalktığından tek.sandalyeliler maçı izleyememekteydi. Bu konudaki
girişimlerimden aşağıda da görüldüğü gibi olumlu bir sonuç alınmıştır.
Bu sonuç alınmasında Stat
yetkilisi Tolga Yazıcı’nın rolü büyüktür. Keşke her yetkili bu şekilde
davransa.
Öncelikle bu olumsuz durumları 2011 yılında aşağıdaki yazı ile
başbakanlığa ilettim
“Halkla İlişkiler DAİRE BAŞKANLIĞI
06 Şubat 2011
Pazar 19:14
Sayın
Yetkililer;
Ben tekerlekli
sandalyede yaşayan bir engelli olarak İstanbul Olimpiyat stadında yaşadığım
sıkıntıları size bildirmek için bu yazıyı yazıyorum. Bu yazının birer örneğini
ulaşabildiğim her makama iletmek istiyorum.
Tüm mevzuatı,
ayırımcılığı, hani şu son değişiklikle anayasamıza giren pozitif ayırımcılığı
bir yana koyuyorum. Ben sadece çektiğim sıkıntıyı 21.yy Türkiyesinde bir maç
izlemek için yaşadığım sıkıntıları yazmak istiyorum. Yani bir insan olarak
yaşadıklarımı yazmak istiyorum.
Geçen Pazar
Beşiktaş- İbb maçını izlemek istedim. Bunun için önce stadı aradım, özürlü
otoparkı ve giriş işlerini öğrenmek istedim. Bizler önceden sormadan bir yere
gidemeyeceğimizi çoktan öğrenmiş kişileriz. Telefona çıkan yetkili Özürlü araç
otoparklarının olduğu, M kapısından da giriş yapabileceğiniz söyledi. Bende saf
bir vatandaş olarak buna inanarak, oğlumu da alarak stadın yoluna düştük. O
stada ilk defa gidiyordum. Herkes gibi sıkıntılı bir yolculukla stada
ulaştık. Resmen arabanın tepesine kadar çamura bulaşarak araçların park
edildiği yere ulaştık. Park dolu , yetkili bulmak mümkün değil. Zor bela
birisini bulduk o kimse “Özürlü parkı olmadığını bulabilirsem bir yere park
etmemi söyledi. Yüzlerle araç zaten park etmiş bir damla yer yok. Neyse ki o
şahıs bizi genel otoparka soktu, zira diğer araçları artık oraya almıyorlardı.
Yarım saat dolaştık zor bela kenarda köşede uygun olmasa da bir yer
bulduk. Hava soğuk yağmurlu yerler balçık, ve park ettiğimiz yer stada
epey uzak. Madem geldik devam edelim dedik. Oğlum bin bir güçlükle yarım saate
yakın uğraşla stadın yakınına getirdi. O da ne M kapısın bulduk ama ne mümkün
kapıya yaklaşmak . Hiçbir önlem yok. İnsanların içine girsek canlı çıkarmayın
bilmem. Ne polis ilgileniyor, ne staddaki görevliler. Zor bela uzun süre
titreyerek bekledik bu arada maç başladı. Bu arada stadın etrafında özel bir
otopark olmadığını anladım. Artık dönelim derken bir demir kapının önünde
bulduk kendimizi, itiş kakış içinde. Bu arada şunu belirteyim her kapıda
özürlü girişi olsun diye kapılar yapılmış ama nedense hiçbir yetkilide oranın
anahtarı yok Yalvar yakar bekliyoruz. Açan yok. Dediğim gibi artık dönüşe
geçiyoruz. Bir kapının önünde polisler içeri giriyor, hemen aralarına daldık
ama o kapıdan sandalye girişi mümkün değil. Bu arada benim gibi çaresiz engelli
insanlar görüyorum, bir o kapıya bir b kapıya koşan 0 derece soğukta.
Neyse bir polis
yandaki payı açmasını söyledi de bir yetkili zorla kapıyı açtı da içeri
girebildik. Tabı maçın ilk yarısı bitmek üzereydi. İçeride maç seyretmek
ayrı bir sorun sandalyelere ayıran yerler ver ama herkes ayakta ne mümkün
stadı görmek. En köşeye seçtikte maçın geri kalanını izledik.
Sayın
yetkililer ne hakkınız var bizlere bu çileleri çektirmeye, dünya standardında
stat yapıyorsunuz. Ama ne özürlü otoparkı var ne özürlülerin girişine ayrılan
bir kapı.burada yazarken bile çektiğim sıkıntıyı ve düştüğüm duru hatırladıkça
içim eziliyor. ENGELLİ BİRİSİ OLDUĞUM İÇİN DEĞİL, BİR İNSAN OLARAK UTANIYORUM.
Levent Karagöz”
Bu yazı üzerine
bir gün telefonum çaldı. Karşımda bu göreve yeni başlayan stat yetkilisi Tolga
Yazıcı vardı. Konunun kendisine ulaştığını belirtip, öncelikle yaşadıklarım
için üzüntülerini bildirip, bu sorunların giderilmesi konusunda neler
yapılacağı hakkında karşılıklı fikir alışverişi yaptık. Kendisi tahsil hayatını
yurt dışında geçirdiğini ve yurt dışında engellilere nasıl davranıldığını
yakından gözlemlediğini belirterek bu durumdan üzüntü duyduğunu ve konu ile
ilgili kısa zamanda çalışmalar yapacağını belirtmiştir. Tolga Yazıcı bu
konuşmamızdan sonra dediği gibi hemen çalışmalar yapmış ve bu çalışmalarını (Aşağıdaki resimler) stadın web sayfasına koyduğu Engelliler bölüm’ü ile duyurmuştu.
Düzenlemelerin yapılmasından bir süre
sonra 2014 yılında telefonuma bir WhatsApp mesajı
geldi. Mesaj aynen şöyleydi.
“Levent
bey Milliyet alın, spor yazari Yavuz Kocaömer’i okuyun bugün…. Sizlerin de
ellerinize emeklerinize saglik….Tolga Yazıcı”
Bu mesajı aldıktan sonra Milliyet Gazetesindeki Yavuz
Kocaömer’in yazını okudum. Yazı şöyleydi;
Engelsiz Atatürk Olimpiyat Stadı
Yavuz
Kocaömer
19
Ekim Pazar 2014
2002 yılında hizmete açılan Atatürk Olimpiyat Stadı , zaman
içinde önemli organizasyonlara (2005 Şampiyonlar Ligi Finali, 2009 U2 Konseri,
EURO CUP 2008 Atletizm Yarışmaları) ve diğer resmi FIFA müsabakaları ile,
izleyici ve seyirci sayısının artması ile, engelliler için yapılan
düzenlemelerde de değişikliğe gitmesi gerektiği ortaya çıktı. Ve son 2 senede
engelsiz geçişler ile ilgili düzenleme çalışmaları tamamlandı.
Bunun yanı sıra, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Trafik
Müdürlüğü’nün de destek vermesi ile, otoparklarda 40 adet engelsiz araç
park yeri yapıldı. Ayrıca tüm stadyumlarda, elektronik bilet uygulamasına dönüş
çalışmaları çerçevesinde, engelsiz elektronik okuyuculu giriş turnikeleri de
tamamlandı ve hizmete açıldı.
Bunun yanı sıra, engelli seyircilerin rahatça
izleyebilecekleri 400 kişilik bir engelsiz tribünü de hizmete sunuldu.
Yetkililerden aldığımız bilgiye göre, ülkemizin Futbol Federasyonu’nun atadığı
delegeler, bu konuda gerekli hassasiyeti göstermiyorlar ve engelli
izleyiciler ile ilgili tekbir soru bile sorulmuyor. Oysa bir UEFA delegesi
stadyumu incelemeye geldiğinde, sahayı, soyunma odalarını bile sormadan engelli
seyirci geçişlerini soruyor ve ayrıntılı bilgi istiyor.
Bu yalnız futbol ile ilgili değil. Ülkemizde yapılan
tesislerin bir çoğunda engelli sporcu ve seyirciler maalesef düşünülmüyor. 1999
yılında ülkemizde ilk defa Bahçelievler Çocuk Esirgeme Kurumu Tesisleri’nde
açılan, İstanbul Engelliler Spor Salonunu, o zamanlar ziyarete
gittiğimizde, engelli sporcuların soyunma odalarında mevcut 2‘şer tuvaletin her
ikisinin de alaturka olduğunu görmüştük. Yani , o zamanlar “hem biz
engelli spor salonu açtık, hem de belden aşağı felçli olan, yürüyemeyen
tekerlekli sandalyeli sporcularımızın ihtiyaçlarını nasıl gidereceklerini dahi
düşünmedik.’’
Neyse, o seneler geride kaldı. Bu arada, Atatürk
Olimpiyat Stadı tesis yetkilisi Tolga Yazıcı’ ya da bu konudaki duyarlılığından
ötürü teşekkürlerimizi sunuyoruz.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder