ENGELLİLER İÇİN MOSKOVA
Engelliler için Moskova genel olarak zor bir şehir. Bu
masalımsı şehri, bilhassa Kızıl Meydanı görmek tüm zorluklara değer diyorsanız
lafım olmaz. Gerçekten kırmızı tuğlaları, rengarenk kubbeleri muhteşem kuleleri
ile her mevsim insanlarla dolan masal ortamı bir meydan. Gençliğimizde
ismini bol bol duyduğumuz bir dönemin, bir görüşün başkenti olan şehir. Belli
başlı şehirleri gezdiyseniz ve içinizde Moskova
düşü varsa zorluklarına karşın mutlaka gidin derim.
Bence 3 günlük gezi yeterli. Tabi fazla detaya dalmayı düşünmüyorsanız. Öncelikle otel tercihiniz bilhassa kızıl meydana yakın olsun. Zira burası hem şehrin merkezi ve hem de Kızıl Meydan her saatte sizlere değişik yüzünü gösteren bir mekan. Yakın olmakta fayda var.
Bence 3 günlük gezi yeterli. Tabi fazla detaya dalmayı düşünmüyorsanız. Öncelikle otel tercihiniz bilhassa kızıl meydana yakın olsun. Zira burası hem şehrin merkezi ve hem de Kızıl Meydan her saatte sizlere değişik yüzünü gösteren bir mekan. Yakın olmakta fayda var.
Neresi zor derseniz (tabi tekerlekli sandalyeli engelliler
yönünden)öncelikle şehrin ulaşım yükünü taşıyan metroya ulaşmanız mümkün değil.
Son yıllarda yapılan ancak merkeze uzak duraklar hariç önemli hiçbir durağı engelliye
uygun değil. Gezilmesi görülmesi önerilen hiçbir metro durağına ulaşmanız ya
mümkün değil ya da çok çok zor. Bu nedenle gezim boyunca hiç metroya binemedim
ve görmeyi çok arzuladığım metro duraklarını göremedim. Bu nedenle de görmeyi
arzuladığım bazı yerlere gitme şansım olmadı.
Bunun yanında geniş ve bol trafikli caddelerden karşıya
geçmek başka bir sorun. Gerçekten önemli bir sorun. Yolun karşısında görmeniz
gereken bir yer var ama karşıya geçmeniz (2-3 kişi yardımcı olmadan) mümkün
değil. Moskova’da karşıdan karşıya geçme sorunu bilhassa önemli caddelerde alt
geçitlerle sağlanıyor. Yani yayaya geçme şansı tanıyan trafik ışıkları yok.
Mutlaka alt geçitten geçmeniz gerekiyor. Güzel bir düşünce ama engelliler için
ayni görüşte olmak mümkün değil. Zira alt geçitlerde asansör, lift gibi bir
çözüm düşünülmemiş. Bir çözüm düşünülmüş tabi ama ne derecede yararlı oluyor
derseniz, yukarıda belirttiğim gibi 2-3 babayiğit bulmanız halinde sonuç
alabilirsiniz. Evet, resimlerde görüldüğü gibi rampalar yapılmış ama bunları
tek başınız kullanmanız, hatta bir yardımcı ile kullanmanız mümkün değil.
Denemek isterseniz resmen hayati tehlike ile karşı karşıya kalırsınız. Böyle
bir şehirde böyle bir çözüm düşünülmesi gerçekten bir rezalet. Hangi akıl düşünmüş
bilemiyorum. Yani karşıdan karşıya bu yoldan geçmeniz mümkün değil.
Biz nasıl geçtik derseniz açıklayayım. Bir defasında iki
adet Beyaz Rusyalı gencin gönüllü yardımı ile geçtik. Hem inmede hem de çıkmada
büyük gayret sarf ettiler. Bununla da kalmadılar bizim gibi şehrin yabancısı
olmalarına rağmen bizi gitmeyi planladığımız Kurtarıcı İsa Kadetraline kadar
götürdüler. Yani yaklaşık 45 dakikalarını bana ayırdılar. İyi insan olmak için
başka hiç bir niteliğe gerek yok. İyi insan her yerde, her kimlikte her dinde
her ırkta olabilir. Kesinlikle bu konuda ön yargılı olmayın. Onlarla
çektirdiğim hatıra resmini burada paylaşmak isterim. Bir defasında trafik
polisleri yolu kestiler. Bir iki defada kelle koltukta ama siz denemeyin.
Başka bir zorlukta gezilmesi gereken yerler genellikle parke
döşeli. Bu tekerlekli sandalye için pek konforlu olmuyor. Mesela kızıl meydanın
zemini parke döşeli.
Bu giriş kısmında son değinmek istediğim konu ise, 9
Mayıs’ta Moskova da olmamaya çalışın. Yani gezi planınızı bu tarihe göre
ayarlayın. Tabi bunun gibi başka tören tarihleri var mı mutlaka araştırın.
Benim hiç aklıma gelmemişti şimdiye kadar. Ama bundan sonra gideceğim yerlerin
bayram vb. gibi tarihlerine mutlaka bakacağım. Sizde bakın. Bu nedenle 3 gün
için planladığımız gezinin nerdeyse iki günü kızıl meydana yaklaştırılmadık.
Kurtuluş günü törenleri için meydana giren tüm yollar iş makineleri ile
kamyonlar ile kapatılmış. Yaya yollarında da Polis noktaları kurulmuş, hiç
kimseyi geçirmiyorlar. Sanırım Putin törenlere katılacak diye tüm bu önlemler.
Bize pek yabancı gelmedi ama bu kadarının böyle turistik mekanda olacağını hiç
aklımıza gelmezdi. Sırf bu nedenle otobüslerde çalışmadığından planladığımız
bazı yerlere gidemedik. Zira yaptığımız gezi planı ilk günden geçerliliğini kaybetti.
En üzücüsü ise Kremlin sarayını gezemedik. Bu beni çok üzdü. Önlemlerin
kaldırıldığı bizimde son günümüz olan Perşembe günü de kremlin ziyaret
kapalıydı. Aklınızda olsun Perşembeleri Kremlin kapalı.
Genel olarak gerekli yerlerde insanlar bilhassa gençler
İngilizceden anlıyorlar. İletişim sorunu yaşanmıyor. Tabi çat pat İngilizce
bilmeniz şartıyla. Bu durum her yer için geçerli.
Şehirde Tuvalet konusunda zorlandığımı belirtmek isterim.
Belli yerlerde seyyar tuvaletler bulunmakla (onlarda sanırım törenler nedeniyle
konulmuş) beraber engelliye uygun olanı sadece bir yerde rastladım. Pek çekici
gelmediğini söylemeliyim. Kafelerde de engelliye uygun bir tuvalet bulunmuyor.
Zaten bu yerlerdeki tuvaletlerin önünde epey bir sıra oluyor. Birisine gireyim
dedim. İçeride 2 kapı daha vardı ve tekerlekli sandalye ile girmek mümkün
değildi. Bir sürü insanın içinde yaşadığım sıkıntıyı anlatmam mümkün değil.
Yetkililerine karşı iyi hisler taşımadığım kesindi. Tuvalet saatlerini iyi
ayarlamanızda ve dediğim gibi otelinizin merkezi yerde olmasına dikkat edin.
Sırf tuvalet için otele gitme zorunluluğu yaşadım. Dikkatli olun.
ULAŞIM
Metro konusunu yukarıda anlattım. Yani Metroyu aklınızdan
çıkartın. Otobüsler ise tekerlekli sandalyeye uygun. Gideceğiniz yerlerin
hatlarını ve duraklarını bilirseniz sorun yok. Tabi trafik nedeni ile ulaşım
biraz zaman alıyor ama avantajı şehri daha yakından görebiliyorsunuz. Şoförleri
yardımcı oluyorlar. Yani görmemezlikten gelme durumu yok. Hatlar konusunda
otelinizden yardım almanızda fayda var. Malum kril alfabesi anlamak mümkün
değil. Hiçbir yerde İngilizce yazı yok.
Otelini merkezde olursa önemli yerlere yürüyerek (yani
sandalyenizle) ulaşabilirsiniz. Uzak yerlerde tercihiniz otobüs olmak zorunda.
Gezinizde Hop on hop off’u tercih edebilirsiniz. Tercih etme Sebebini o bölümde
açıklayacağım.
Şimdi gelin şehri gezmeye başlayalım. Önce tabi olarak Kızıl
meydan.
Önemli
olayların merkezi, ulusal veya dini bayramların kutlandığı, büyük
askeri geçitlere sahne olmuş bu meydanın adı “Krasni” kelimesinden geliyor ve
Slav dilinde güzel anlamına gelmekte. Gerçekten de “güzel” bir meydan. Daha
sonra Kızıl Meydan diye anılmaya başlanmış. Kızıl meydana diriliş kapısından
giriliyor. Devlet Tarihi Müzesinin hemen yanında.
Bu kapının girişinde küçük bir şapel var: Iberian Chapel.
Önünde de altın sarısı dekoratif şekillerin olduğu ve insanların şans
getirdiğine inanarak üzerinde durup dilek dileyerek para fırlattığı “Sıfır Kilometre“yi
temsil eden bronz plaka, yani Moskova merkezden herhangi bir yerin
uzaklığı ölçüleceği zaman baz alınan “sıfır noktası”…
Diriliş Kapısından girer girmez solunuzda da Kazan Katedrali var.
Bir Rus Ortodoks kilisesi bu. 1936 yılında Joseph Stalin Kızıl Meydandaki
kiliselerin kaldırılması emrini verince tahrip edilmiş olan orijinal katedralin
tekrar aslına sadık kalınarak yapılmış hali bu…
Meydanda biraz ilerlediğimizde Moskova Devlet Tarih Müzesi arkamızda
kalıyor
Kesinlikle bir gününüzü burada geçireceksiniz. Belki de bir
günde yetmeyebilir. Biz yasaklar nedeniyle buraya ilk gelişimiz gece
saatlerinde oldu. İki gündür bekleyen kalabalık ile 9 Mayıs akşamı girdik
meydana. Kesinlikle gece daha güzel görünüyor meydan. Mutlaka ve mutlaka gece
de gelin buraya. Muhteşem bir ışıklandırma var. Şimdiye kadar törenlerden
çektiğimiz sıkıntıyı anlattım. Şimdi ise bu durumun 5 dakika bile sürse tek
güzel yanına değinmek istiyorum. Saat 10’a doğru meydana bakan bir yamacın
insanlarla dolduğunu fark ettik.”Bu insanlar nereye bakıyor” durumu oldu.
Sonrada meydanda da insanların toplandığını görünce bir şeyler olacağını anladık
ve bizde beklemeye başladık. Meydanda bulunan saat kulesinin 10 da çalmaya
başlamasıyla insanlarda sesler yükselmeye başladı. Onunla beraber muhteşem bir
havai fişek gösterisi başladı. Beş dakika sürdü ama gerçekten masalımsı meydan
da başka bir masalımsı bir görüntüsü yaşadık. Buna değer derseniz 9 Mayısa
gidin Moskova’ya.
Kızıl meydandaki muhteşem binalara gelince, Devlet Tarihi
müzesi, Saint Vasili Kadetrali, Kremlin sarayını muhteşem kuleleri ve GUM alış
veriş merkezi ve irili ufaklı diğer anıtsal eserler.
Öncelikle törenler nedeniyle kurulan seyirci türbinleri
altında kaldığından Lenin mozolesini görme imkanımızın olmadığını belirtmek
isterim. Duyduğuma
göre Lenin’in Mozole’sini ziyaret etmek hiç de kolay değilmiş. Kremlin’e
Kutafya Kulesinin oradan girdiğinizde çantanızı ve fotoğraf makinenizi emanete
bırakılıyormuş, çünkü içeride fotoğraf çekmek yasakmış. İçeride birkaç
dakikadan fazla kalınmadığını, sürekli giren ve çıkanların hareket halinde
olmasını isteniyormuş. Son olarak Komünist Devrimin liderini ziyaret etmek
isteseniz pazartesi, cuma ve tatiller hariç diğer günler 10.00-13.00 arası
ziyarete açık olduğu bilgisini de vermek isterim.
AZİS BASİL KADETRALİ
St. Basil’s
Cathedral, Aslında belki Kremlin Moskova’nın simgesi
ama bu katedral sanki daha çok simgeliyor gibi Moskova’yı, daha bir
özdeşleşmiş Rusya ve Moskova algısıyla sanki…
1555 – 1561 yılları
arasında Rus Devleti’nin Kazan ve Astrahan
hanlıklarına karşı kazandığı zaferleri kutlamak için Korkunç İvan
tarafından yaptırılmış bu şeker gibi rengarenk katedralin değişik şekilde
tasarlanmış olan sekiz kubbesi, sekiz ayrı zaferi simgelemekteymiş. Katedralin
kubbelerinin her biri ayrı renkte, farklı boylarda ama hepsi
de yuvarlak sarmal şeklinde tasarlanmış. En yüksek olan kubbe ise
altın yaldızla kaplı.
Bu güzel katedralin
başına gelmedik kalmamış. 1737’de çıkan yangında zarar görmüş, Napolyon
St. Basil Katedrali’ni o kadar beğenmiş ki, savaş sonrası onu yerinden alıp,
Paris’e götürmek istemiş ama bunu yapamayınca tahrip etmek istemiş. En son 20.
yüzyılda Bolşeviklerin saldırısına uğramış. En
son olarak, Stalin’in adamları Kızıl Meydan’ı açıp ferahlatmak
amacıyla katedrali ortadan kaldırmayı bile teklif etmiş. Yani neredeyse şimdi
Moskova’nın simgesi olan bu rengarenk katedral, Stalin ona kıysaymış tarihin
tozlu sayfaları arasına gidecekmiş.
Yıllarca resimlerini gördüğümüz bu eşsiz yapıyı gece
ışıklandırması ile görmek büyük bir olaydı benim için. İçine girebilmek ise
haliyle bir gün sonra mümkün oldu. Zaten sadece giriş katına ulaşılabiliniyor. Belki
her tarafına ulaşamadığımdan ama içi dışı kadar ilgimi çekmedi. Girişteki
basamağı aşmanın yanında odaların girişlerindeki yüksek basamaklar nedeniyle
odalara dışarıdan bakmakla yetinmek zorundasınız. Bilhassa akülü
kullanıyorsanız işiniz çok daha zor. Üst
kata çıkmak mümkün değil. Fazla üzülmeyin pekte bir şey yokmuş üst
katta.(Teselli gibi oldu J)
Ama şu bir gerçek ki binanın dışı içinden çok daha güzel.
Kadetral o kadar etkileyici ki, efsaneye göre, korkunç İvan,
kadetral bittiğinde estetiğine hayran kalmış ve mimarının gözlerini kör
etmiş.(Boşuna korkunç İvan denmemiş)
Kış aylarında 11:00 ‒ 17:00, yazın ise
10:00 ‒ 19:00 arası ziyarete açık. Giriş sadece engelli için ücretsiz.
Bilet fiyatı 250 Ruble. Gene de buraya kadar gelmişken girin bir bakın derim.
DEVLET TARİHİ MÜZESİ
Moskova Devlet Tarih Müzesinin içi de dışı kadar etkileyici. Çeşitli
dönemleri konu alan kısımlar, dönemlerine uygun bir şekilde dekore
edilmiş. Paleolitik dönemlerden bugüne, Çarlık Dönemi Rusya’sından tutun
da Sovyet Dönemi Rusya’sına kadar pek çok eseri barındıran bu müze tarihi gözlerinizin
önüne seriyor. Resimlerden kostümlere, taçlardan maskelere kadar sergilenen
objelerin sayısı milyonlara ulaşıyor.
Binada ayrıca bir de restoran var. Salı hariç diğer günler
11:00-19:00 arası açık.
Moskova da gezdiğim tek müze burası. Zira yaşanan (yukarıda
belirttiğim) sorunlar daha fazla yerleri gezmemizi zorlaştırdı. Kızıl meydanın
girişinde yer alan bu müze tekerlekli sandalyeye uygun. Giriş yan kapıdan ve
hediyelik eşyaların satıldığı yerin hemen yanında. Kızıl meydana giriş
yaptığınızda ilk karşınıza çıkan bina burası.
İçinde asansör bulunmakta ve katlara ulaşmak mümkün.
Meraklıysanız uzun bir zaman geçirebilirsiniz burada. Yalnız engelli tuvaleti
yok sanırım zira ben bulamadım. En son yetkili “outside” dediğini anladım ve
aramaktan vaz geçtim. Mutlaka gezin. İlginç bölümleri ile dikkat çeken bir
müze.
GUM ALIŞ VERİŞ
MERKEZİ
GUM ismi Glavnyi Universalnyi Magazin’in kısaltması, yani “Main
Universal Store” demekmiş. 1893 yılında yapılan Neo-Rus tarzda inşa edilmiş,
taş, cam ve çelik konstrüksiyon karışımı nefis bir bina.
Burası dehşet bir yer. Çok şık, çok lüks, çok
görkemli… GUM Rusların ilk alışveriş binasıymış. Sovyetler döneminde
kapanmış ve bir süre depo olarak kullanılmış.
Bu arada alışveriş merkezi deyip geçmemek lazım, kendisi de başlı
başına bir mimari güzellik.
Gum tekerlekli sandalye kullanıcıları için tam olarak erişilebilir
asansörler/asansörler ve rampalara sahip. Tekerlekli sandalye’ye uygun tuvalet
mevcut.
ARKHANGELSKY SARAYI
VE BAHÇESİ
Arkhangelsky Sarayı ve Bahçesi, yalnızca 18 ve
19’ncu yüzyıla ait yapıları ile değil, görkemli bahçesi ile de ziyaretçileri
büyüleyen bir adres. 18’nci yüzyılda düzenlenen ve bu dönemlere ait klasik
heykelleriyle süslenen saray bahçesinin en etkileyici yapısı ise 1667’de
yapılan Baş melek Mikail Kilisesi. Alexander
Bahçeleri, 1823 yılında açılan, Kremlin'in Batı duvarı bir buçuk kilometre
boyunca uzanmakta. Park üç ayrı bahçeden oluşmaktadır. Parkın Üst Bahçesi,
meçhul asker anıtı bulunmaktadır. İkinci Dünya Savaşı sırasında ölen bir
askerin mezarına ev sahipliği yapmaktadır. Mezarda sönmeyen bir ateş
bulunmakta.
Alexander Bahçeleri bakımlı ve tertemiz. Park boyunca yollarında
zorlanmadan tekerlekli sandalye ile erişilebilir. Parkta ayrıca Kremlin'in
iç erişimi için bilet standı ve tekerlekli sandalye ile erişilebilir bir tuvalet
bulunuyor.. Park yıl boyunca açıktır.
KREMLİN
Görmeyi çok arzuladığımız ama göremediğimiz Kremlin. Kızıl
meydanın hemen yanındaki ihtişamlı bina. İhtişamını Rusça değil, mimari bir
dille anlatıyor. Mekan mekan gezme planları yaptığım ama ulaşabildiğimiz tek
gün de kapalı olan bu nedenle uzaktan seyredebildiğimiz kalenin yanındayız
Kremlin Sarayı, Ortaçağ Rus mimarisi ve Bizans mimarisinin izlerini
taşıyan dış cephesi ile daha sarayın içerisine girmeden ziyaretçileri büyüleyen
bir yapı. Devrimden önce Rus çarlarının ikametgâhı olan Kremlin Sarayı, altın
varaklı sütunları, duvar işlemeleri, gösterişli dekorasyonu ile 20 kuleli
devasa bir kale.
İçine giremediğim için tekerlekli sandalye ile erişimi konusunda bilgiler veremiyorum.
Ama sizler için yaptığım araştırmaları kısaca anlatayım. Tekerlekli sandalye
ile belli bir girişi bulunmakta. İçerisinde bulunan binaların çoğunda rampalar
bulunmamakta, sadece bazı mekanlara ulaşılabiliniyormuş.
Kremlin'in içindeki Cephaneliğin erişilebilir olduğunu öğrendim. Kremlin
alanına giriş ve katedraller için 500 RUB ödemek gerekiyor. İçerisinde bulunan
bazı binalara giriş için ayrıca ödeme yapmanız gerekiyormuş. Engelliler için
bir indirim bulunmadığını duydum. Kendim girmediğimden kesin bir bilgi vermek
istemiyorum. Bilet Alexander bahçelerinde bilet gişesinde satın alınabilir,
Tekerlekli sandalye kullanıcıları giriş yolunun parke taşları ile döşeli olduğunu
bilmelidir. Zor bir yolculuk olduğu bilgisine ulaştım Ama imkansız
değilmiş. Bir daha gidersem ilk gideceğim mekan burası olacak. Gerçekten burayı
görememekten dolayı gezimin eksik kaldığı düşüncesindeyim.
Rusya Federasyonu Devlet Başkanı’nın Konağı Kremlin’de olduğu için
Kremlin’in her yerini gezilemiyormuş ve içeride sıkı güvenlik önlemleri varmış.
Kremlin içindeki binalar pek çok kez restore edilmiş ve kırmızı
tuğlalardan oluşan kule ve duvarları XV. yüzyılda yapılmış.
Kremlin perşembe günleri kapalı – aklınızda olsun…
BOLŞOV TİYATROSU -
DEVRİM MEYDANI – MANEJMEYDANI - CAM KUBBELER
Bolşoy Tiyatrosu,
Milano’daki La Skala ve Paris’teki Grand Opera gibi, dünyanın en ünlü
tiyatrolarından biri. Rus Neo-Klasik mimarisinin en güzel örneklerinden biri
olan tiyatronun dış cephesi, düğün pastası şeklinde, pembe-beyaz renkli
tasarlanmış. Yurt dışı turneleri, daima kapalı gişe oynayan Bolşoy Tiyatrosu,
tarih boyunca en ünlü opera ve bale eserlerinin dünya prömiyerlerine sahne
oldu. Bolşoy kelime olarak “büyük” anlamına geldiği için buraya “Büyük
Tiyatro” da denilebilir.
Bizim Bolşoy Tiyatro gezimiz çevresinde dolanıp, bu güzel binayı seyretmek
ve bol bol fotoğraf çekmekle sınırlı kaldı. Buraya daha fazla zaman ayırmayı
düşünürseniz yola çıkmadan çok önce bilet almanız gerekiyor. Zira ayni gün
bilet bulmak imkansızmış. Bu nedenle deneme bile yapmadık.
Yaptığım araştırmalarda tiyatronun engelliye uygun düzenlemelerin
bulunduğunu öğrendim. Bir daha gidersem burada bir gösteri izlemeyi
düşünebilirim. Zira içini görmek bile buna değer. Size önerim gitmeden önce
sitesine girip bir bilet alın. Bu arada Bolşoy’da bale veya opera seyretmenin
epey pahalı olduğunu söylemeliyim.
Binanın ön tarafındaki alan çok güzel.
Kızıl meydana yürüyüş mesafesinde. Etrafta tuvalet falan görmedim. Her
zaman belirttiğim gibi tuvalet zamanınızı iyi ayarlayın, Moskova’da bu konuda
sıkıntı çekebilirsiniz.
Tiyatro binasının hemen karşısında yer alan Devrim Meydanı, 1917 Ekim devrimi
sırasında, korkunç sokak dövüşlerine sahne olmuş bir meydan. Çarpışmada
hayatını kaybedenler meydanın üzerinde yer alan metro istasyonundaki platformu
süsleyen, muhteşem bronz heykellerle hatırlanıyor.
Manej Meydanı ve Cam Kubbeler
Manej, (Manege/Manezhnaya) zaman zaman etkinliklerin düzenlendiği, birçok
turistik yerin de yakınında bulunan bir meydan. Zamanında çarlık askerlerin at
eğitimi aldığı meydanda, toplanıp şarkı söyleyen gençlere rastladığınız gibi
ışık şovlara da denk gelebilirsiniz. Meydanda birbirinden güzel süs havuzları
bulunuyor. Meydanda bulunan yer altı çarşısının cam kubbeleri ise meydana ayrı
bir güzellik katıyor. Her yönü ile tekerlekli sandalye’ye uygun
ESKİ ABRAT SOKAĞI
Arabca anlamıyla “kenar semt” ancak şimdi şehrin kalbi. Rusya’nın
entelektüel yapısına görebiliyorsunuz. Bir ressam çıkıyor karşıma, birkaç adım
sonra karikatürüsler ve ardından sokak şarkıcıları. Tolstoy’un savaş ve barışında
bahsettiği cadde. Puşkin’in sevgilisi ile yürüdüğü sokaklar. Sokağı tekerlekli
sandalye ile boydan boya rahatça gezebilirsiniz. Göz önünde tuvalet göremedim.
KURTARICI İSA
KADETRALİ
Moskova Nehrinin kuzey yanında
yer alan katedral, 1931 yılında Stalin tarafından
tamamen yıkıldıktan sonra, 2000’li yılların başında aslına uygun olarak tekrar
inşa edilip ziyaretçilere açılmış. Dünyanın en uzun Ortodoks Hıristiyan
kilisesi olma özelliği taşıyan Cathedral of Christ the Saviour (Kurtarıcı
İsa Katedrali), tamamen bakırdan üretilen 3 kubbeli yapısı ve geleneksel Rus
mimari hatlarıyla şehrin siluetini zenginleştiriyor.,
NOVODEVİCİ MEZARLIĞI-
KADETRALİ
Buraya gitmemizin en önemli nedeni Nazım Hikmet’in mezarının
burada bulunması. Biraz aradık ama mezarın resmi aklımızda olduğundan kolayca
bulabildik. Tüm mezarlığı gezemedik ama gördüğüm kadarı ile üstünde bol çiçek
olan mezarların başında geliyor. Sanırım
Türk ziyaretçiler bu dünyaca ünlü şairi ziyaret etmeden Moskova’dan
ayrılmıyorlar.
Novodevici kadetralini maalesef tadilat nedeniyle gezemedik.
Etrafında ve bahçelerinde gezinmekle yetindik.Zaman zaman böyle şansızlıklar
denk gelebiliyor. Tadilat projesindeki resimle yetindik.
TVERSKAYA CADDESİ VE
YELİSEV YİYECEK PAZARI
Gorki caddesi, şimdiki adı ile Trevskaya caddesi. Dünyanın en ünlü caddeleri arasında
gösterilen Tverskaya, St. Petersburg’a kadar uzanan bir
rotanın başlangıç noktası olma özelliği taşıyor. 1930’lu yıllarda büyük ölçekli
olarak yeniden yapılandırılan caddede yüzlerce mağaza ve çok sayıda eğlence
merkezi yer alıyor. Ünlü kişileri onurlandırmak için yeniden adlandırılan
sokaklarda, müze haline getirilmiş evlerle karşılaşmak da mümkün oluyor. Burası ayni zamanda Tolstoy’un
Anne Karenina romanında bahsettiği cadde. Burada aynı zamanda, devrim öncesinden bu yana, orijinal haliyle
korunan Yelisev Yiyecek Pazarı da yer alıyor.
Tekerlekli sandalye ile gezilebilir,
ancak yukarıdan aşağıya gitmeyi tercih edin derim. Uygun bir tuvalete
rastlamadım.
HOP ON HOP OFF
Moskova’da Hop on hop off gezmek
için iyi bir seçenek. Otobüsler engelliye uygun ve iniş çıkış rahat.En güzel
yönü ise hem engelliden hem de refakatçisinden ücret almıyorlar. Yani bedava. Yanlız
dikkat edin bedava uygulaması sadece hafta içi günleri için geçerli. Moskova
gezisi için iyi bir seçenek, mutlaka bu turu yapın. Önemli yerleri izleme
şansına sahip olursunuz. Otobüsün içinden çektiğim fotoğrafları sizlerle
paylaşmak isterim.
Evet kısa Moskova gezimizden aklımızda kalanlar bunlar. Bir daha
gidermiyim evet ama görmediğim yerler için ve bilhassa kremlin için. (Ama tabi
vize kalkarsa) Yoksa bir görümlük şehir. Tekerlekli sandalye için de kolay değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder